HOŞ GELMELİYDİNİZ...
Beni tanıyan yada tanımayanlar, yağmurdan kaçarken doluya tutulmadınız, belki keyifle okursunuz paylaşımlarımı ya da en fazla sıkılıp kaçarsınız...

BEN

Fotoğrafım
tarihsever,edebiyatilgilisi,müzikyapan,nev-i şahsına münahasır yazan,çizen,karalamacı.öğretmekten zevk duyan küçük beyin eğitmeni.

18 Ekim 2011 Salı

KAŞINMAK GÜZELDİR...

           Derisine deli olduğum bir kadın var...Deri deyince saçma mı oldu ne?Ten diyemiyorum.İçinde saklananları nı bildiğim,tekmeler savuran,sıkıştıran,deli gibi uykulardan uyandıran,ten zemin üzerine kaşıntı resmi geçitleri...
Nöbetler sabit, uykusuz anlar babalık ve daha çok da annelik.''de'' ler,"da" lar  da teyzelik...bi bok anlamayanlar.Size yazmıyorum.Derisine aşık olduğum kadın.
Ne mutlu,mutlu olacak olan günlerimize ,
Ne mutlu tekmelere,büyüyen göbeklere.
Ve ne mutlu tenine de aşık olduğum dünyanın en güzel ANNESİNE...

26 Ağustos 2011 Cuma

HAYAT MEMAT MESELESİ:))

      Aslında uğursuzluk getirebilir diye korkmuyor değilim.Ama paylaşmak istiyorum.Gösteremesem de bazı heyecanlarımı,düşüncelere dalınca keyif alıyorum kendi kendime."Ne anlattım ki şimdi ben?" tedbirli olmanın cümleye düşümü.
     Asıl konu: Senaryo 1
   Bir gün uyanıyorum.Kış.Hava soğuk,sabah erken.İstanbul'un arsız martıları sanki başka kuşlarmış gibi yine evimizin sıkışkan, kiremit üzeri, ufuk çizgili ve az deniz manzaramızın üzerinde yerlerini almışlar.Heyecan büyük, panik her an sarıverecekmiş gibi günümüzü.Ellerimi yıkıyorum ve yüzümü,traş oluyorum,kahvaltı öncesi küçük bir atıştırma.Dışarıda yerim çünkü birşeyler.Öpüyorum onu.O, evet o.Bugünlerde çok değişti o,bir haller oldu ona,duygusallaştı daha da.Nasıl duygusal olmasın,nasıl değişmesin?Seviyorum onu olduğum yerde gözlerimle yine.Sanırım diyor, tamam.Ne,Nasıl tamam,şimdi mi? diyorum.Evet diyor.Heyecanlanıyorum.Nasıl heyecanlanmam,nasıl bekledik seni bir bilsen,nasıl özledik, hiç görmemişcesine.Uzun sürdü epey gelebilmen ama korkma herşey hazır ve senin için.Huzur,sağlık,mutluluk  evimizde olacak döndüğümüzde.Zaten hep vardı ama çoğalacak seninle.Seni seviyoruz ,hoş geldin oğlum...

          SÜREBİLİR!!!

29 Temmuz 2011 Cuma

AĞIZ TADI
Hiç böyle olmamıştı ağzımın tadı sen varken,
Hep şekerliydi gülüşlerin.
Ve ellerin ellerimin hakimiyetinde.
Ayrıntılardır hep beni ayakta tutan.
İlk öpücüğüm ve kenetlenmiş merdiven.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

KORKMAK 
Aslında yeni bir şeylere başlamayı pek sevmem.Hayat o kadar yaşanılası bir hal alacak ki az zamanlar sonra, yeni başlangıçlar için can atıyorum, belki iki ya da üçüncü kez.Merak ediyorum kokusunu,yüzünü,ellerini,dudaklarını,gözlerini...İlk anlamlı bakışını,sözcüklerini,meraklarını,yürüyüşünü,ağlamasını,nasıl yalan söyleyeceğini.
 Her şeye rağmen karşılıksız sevgimi anlayabileceği ilk günü, oyunlarımızı,canı yanınca soluğu yanımda alacağı anları.Keyifli anlarını,kavgalarımızı,arkadaşlarını,sevgililerini.Çok mutluyum.Mutluluktan merak edişlerim,sanırım korkum da mutluluktan:))
YALNIZLIĞIM GİBİ
Ben yalnızlığım gibi sıradan yağarken bacamdan
Yabancı kelimelerim çığlık çığlığa arka bahçemde.
arka bahçemde geri düşünceleri var,geriye dönüşlerimin.
Ben yalnızlığım gibi sadık duvarlara şiir yazamam…
Eski bi hırıltı gibi saklanırken göğsümde sesim
Ve yağmurda daha çok öksürdüğüm üzere
Üşüyorken ellerime benzettiğim ellerim
O kadar küçük ayrıntılar gibi ayakta kaldığım kaldırım
Lar’ımdan  sorumluluğum büyük sevgilerimden.
Ben yalnızlığım gibi dost kaldıklarıma haykıramam hayat.
Gözlerimde genç yorgunluklarımı arıttığım kan çanaklarıyla dolu
Bakışlarım varken bağırıp çağıramam…
Ben yalnızlığım gibi ve gölgemle yürürken ışığa bakamam.
Ben yalnızlığım gibiyim,yapamam.

26 Temmuz 2011 Salı

hamile eşi olmak;

  1. her zaman güleryüzlü ol.
  2. her an tetikte ol
  3. ev işlerinden anla ve yap.
  4. aş ermeleri doğru tespit et ve gerçekle.
  5. evde bol meyve bulundur.
  6. boş vaktin olursa bol bol uyu
  7. kahvaltı ve yemek hazırlamaya dayanıklı ol.
  8. mide bulantılarında takipçi ol.
  9. her türlü kapris ve dayatmaya boyun eğ.
  10. doğumdan sonra yaşadıklarının hesabını soracağını söyleme:))

YALAN

İnanmadığın kadar siyah yarın
Ve bulduğumuz kent ışıkları kadar yorgun.
Güzel,birçok şey gibi ‘bana inanmayışlar’ın.
Şu an seni yazıyorum ya…
İnan bana ,bu bile küçük beyaz bi yalan…

Popüler Yayınlar